Lise yıllarımın geçtiği Üsküdar'da bulunan bu koruya o dönemlerde 1-2 kez gitmiştim,hayal meyal hatırlıyorum.Hazır Üsküdar'a geçmişken bir uğrayayım dedim bakalım neler değişmiş?
Fethipaşa Korusu hemen Üsküdar İskelesine yürüme 10 dk.uzaklıkta sahilde çok güzel bir boğaz manzarasına sahip yeşillik bir alan.
Burada şu anda 2 tane restore edilmiş tarihi bina bulunuyor.Bunlardan birisi restaurant diğeri ise cafe olarak belediye tarafından işletiliyor ve fiyatlarda benzer yerlere göre uygun diyebilirim.
İsterseniz size burası ile ilgili alıntı
bir yazı sunayım,fotoğraflar bana ait :)
Anadolu
yakasının Boğaz kıyısında bulunan ve bu bölgenin oksijen deposu olarak bilinen
Fethi Paşa Korusu, Sultantepe semtinin İstanbul Boğazı’nı gören sırtlarından
başlayıp, Kuzguncuk Tepesi ve Paşalimanı’nın üst kısımlarına doğru uzanıyor.
Koru, ismini II. Mahmud ve I. Abdülhamid dönemlerinde valilik, elçilik ve
nazırlık yapan Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’dan alıyor.
Abdülmecit’in
kız kardeşi Atiye Sultan’la evlendiği için Osmanlı kaynaklarında Rodosizade
Fethi Ahmet Paşa’dan “damat” olarak da bahsediliyor.
Tophane Müşiri iken Aya İrini’yi
eski silahların kaldırıldığı bir ambar olmaktan çıkarıp, çeşitli illerden
toplattığı arkeolojik eserlerle donatarak müzeye dönüştüren Fethi Ahmet Paşa,
1847’de Sultanahmet Meydanı’nda ilk arkeolojik kazıları başlatan devlet
görevlisi olarak da tanınıyor.
Koru,
Fethi Ahmet Paşa’nın 1858 yılında ölümünden sonra varisleri arasında paylaşılmasının
ardından 1960-1980 yılları arasında kaderine terk edildiği için bakımsız bir
görünüme büründü. Paşanın varislerinden Avukat Şevket Mocan, kendi hissesini
1958 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesine devretti. Bu tarihten sonra bir
süre “Mocan Korusu” olarak adlandırılan Fethi Paşa Korusu’ndaki diğer hisseli
yerler daha sonra belediye tarafından istimlak edildi.
İstanbul
Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından içerisindeki iki köşk restore edilerek,
2003 yılında sosyal tesis olarak İstanbullular’ın hizmetine sundu.
KENTİN
GÜRÜLTÜLÜ ORTAMINDAN UZAKLAŞTIRIYOR
Fethi Paşa Korusu, İstanbullular’a temiz havada yürüyüş ve koşu
alanlarından yararlanıp restoran, kafe ve çay bahçelerinde dinlenerek, kentin
gürültülü ortamından uzaklaşma fırsatı sunuyor.
Halk arasında “Kuzguncuk
Korusu” olarak da bilinen koru sık ağaç topluluğuna sahip olup,Anadolu Yakasının
siluetinde doğadaki hemen hemen tüm renklerin karışımından oluşan rengarenk bir
resim oluşturuyor.
Korunun içinde yüzlerce bitki ve ağaç çeşidinin bulunmakta
olup bu yönüyle burası İstanbul’un botanik bahçesi niteliğiyle vatandaşlara
hizmet veriyor.
AĞAÇ
TÜRLERİ
Koruda en çok
rastlanan ağaç türlerinin kermes meşesi, defne, sakız ağacı, erguvan ve gümüş ıhlamur
olup normalde bir maki türü olan ve boyu ortalama 4-5 metreyi bulan kermes meşesi,
bu koruda 16-18 metreye kadar ulaşabilmektedir.
Korunun
üst kısımlarında sırt ve düzlüklerde sıralar halinde dikilmiş kızıl çam, fıstık
çamı ve sedir ağaçlarının yanı sıra düzlük alandaki sakız ağacı büyük çap ve
boylara ulaşmış anıtsal niteliktedir.
Koruda at kestanesi, saplı
meşe, akdut, Trabzon hurması, yalancı akasya, dişbudak, yeşil kartopu, Japon
kadife çamları da bulunuyor. Ayrıca erguvan ağacı ile ilgili koru açısından
ilginç bir tespit de mevcuttur. Hristiyanlıkta Erguvan ağacı kutsal kabul
edildiğinden Bizans imparatorları, İstanbul’un her tarafına dikmeye özen
göstermişler. Bu ağaç adına eski dönemlerde nisan aylarında şenlikler düzenlemişlerdir.
Bu inanışın sonucu olarak Fethi Paşa Korusu’na dikilen Erguvan ağaçları
günümüze kadar ulaşmıştır.
Fethi
Paşa Korusu, 26 hektarlık alana sahip olup 1985-1987 yılları arasında yapılan
bakım çalışmalarıyla gezinti yolları, koşu parkurları, seyir yerleri, kafeterya
ve spor alanları ile hizmet veriyor.
Korunun tepeye yakın bölümünde Boğaz’a
hakim bir düzlük bulunmakta olup, burada Fethi Ahmet Paşa’nın yaz aylarında
kullandığı bir köşkü bulunmaktadır.
Köşk
19’uncu yüzyıl başlarında yanarak tamamen kullanılamaz hale gelmiş olup “İBB
tarafından bu alan yeniden düzenlenerek çay bahçesi, şelale, oyun parkı yapılmış.
Ayrıca buraya İstanbul’u, Sarayburnu’ndan başlayıp Ortaköy’e kadar olan kısmın
izlenebileceği seyir balkonu inşa edilmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder