Tabi bu tarihi SULU-KULE'nin ne suyu,ne kulesi ne de o tarihi İstanbul'a neşe saçan gece hayatının gariban fakat hayat dolu insanları kalmış...Yıllar önce Vatan Caddesinin yapımı esnasında romanlara ait 29 ev ile surların bir bölümü yıkılmış.Yani bu bölge ilk darbeyi bu yıllarda almış.Yıkımla birlikte dağılan romanlar tekrar toparlanabilmek amacıyla bir dernek kurup festivaller düzenleseler de amaçlarına ulaşamayıp derneği feshetmişler.Daha sonra 1985 yılında Turizm Bakanlığına Eğlence Evleri Projesi'ni sunup izin alsalar da yerel belediye izin vermeyince kaçak olarak 3 olan eğlence evi sayısını 34'e çıkarıp yaklaşık 3500 kişinin çalıştığı bir eğlence bölgesi haline getirmişler,fakat sonradan gelenler bu bölgeyi kapatmak için uğraş vermişler ve sonunda bu evler 1994 yılında tamamen kapatılmış ve bölge fakirliğe teslim edilmiş.
New York Manhatten gezimizde tarihi Çin Mahallesi ve İtalyan Mahallesi'de Sulukule gibi bir yer fakat adamlar bu mahalleleri olduğu gibi muhafaza etmişler,dünyanın en yüksek gökdelenlerinin olduğu ve en gelişmiş finans bölgesi Dünya Finans Merkezine komşu olan bu mahalleler hala hayatlarını sürdürüyor,ne diyelim anlayış farkı!
New York Manhatten İtalyan Mahallesi
New York Manhatten Çin Mahallesi
İsterseniz size biraz Wikipedia ve benim bildiğim kadarıyla Sulukule ve o bölgede yaşayan insanlardan söz edelim;
Bu bölge; krokide mavi bir akarsu olarak göreceğiniz üzere tarihi yarımadanın kara sınırlarının ortalarında surlara giriş yapıp yarımada boyunca akan ve Langa semtinde marmaraya dökülen Lykos Deresinin surlara girdiği bölgeye verilen isimdir.
Lykos, tarihi yarımadanın tek akarsuyuydu. Lykos (Bayrampaşa Deresi) tabi şu anda kurumuş ve üzerinden Vatan Caddesinin geçtiği bir yer.
Bu derenin marmaraya döküldüğü yer (yaklaşık kumkapı sahilleri) antik çağda küçük bir liman olarak kullanılmış.
Gelelim tekrar Sulukuleye; Bu akarsunun İstanbul'a giriş yaptığı Surların hemen yanına bir gözetleme kulesi yapılmış,amaç suyun emniyetini almakmış ve bu kuleye Sulukule adı verilmiş.Romanların İstanbul'a Bizans döneminde geldikleri falcılık ve sihirbazlık işleri ile uğraştıkları daha sonra kilise ile anlaşamadıkları için sur dışında yaşamaya zorlandıkları söylenmektedir.
Daha sonra Fatih Sultan Mehmet, Hindistan'ın Pencap bölgesinden çıkıp dünyaya yayılan ve adına yaşadıkları yöreye göre farklı isimler verilen Romanların bir kısmını bu bölgeye yerleştirmiştir. Romanların Hindistandan neden ayrıldıklarına dair birçok teori olmakla birlikte,bu kişilerin Gazneliler tarafından köle olarak buradan alınıp götürüldükleri teorisi en çok kabul edilendir.Günümüzde Romanların göçebelikleri kalmamış,ülkemizde yoğun olarak Adana bölgesinde Cona Aşireti olarak yaşadıkları bilinmektedir.
Osmanlı, Rumelinde yaşayan romanlara merkezleri Kırklareli olmak üzere ayrı bir yönetim biçimi halinde kendi kültürlerini yaşamalarına izin verilmiştir.Bu kişiler müslüman olamlarına rağmen cinayet ya da vatana ihanet suçu işlediklerinde müslümanlar gibi asılarak değil gayrimüslümler gibi kafaları kesilerek öldürülürlermiş.
Sulukule dans ve müziğin yanısıra İstanbul'a bir çok önemli katkıda bulunmuş olup İstanbul'un fethinden sonra müslüman olan romanlar sarayın Mehter Takımını kurmuşlar.
Sulukule eğlence evleri 1950-60 yıllarında en görkemli yıllarını yaşar,o zamanlarda bu evlere ancak randevu alınarak gelinirmiş.Sulukule eğlence evleri sade bir dekoru olan saz ve darbuka çalınan genç kızların dans ettiği yerlerdir.Zeki Müren,Müzeyyen Senar eğlenmek için buraya gelirlermiş,günümüzün ünlü isimlerinde Adnan Şenses,Hüsnü Şenlendirici ve Kibariye'de burada yetişmiş.
Romanların yaşadıkları bölgeye göre aldıkları adlar;
Cono (Adana). Romen (İzmir),Şopar (Tekirdağ,
Kırklareli),
Cingan(Kastamonu,Sinop,Çorum,Afyon,Ankara),Mıtrıp(Van,Diyarbakır),
Mutruf (Ardahan),Bala (Ilgın, Konya)
Poşa (Erzurum, Artvin, Kars). Anadilleri Ermenice olup Doğu Anadolu'da yaşamaktadırlar.
Gurbet, kurbat (Tunceli,
KKTC,
Hatay),
Kareçi (Birecik) (Diyarbakır
ve civarinda Kareçi, belki de Pakistan Karaçili anlamında),
Çingit "göçebe, çingene" (Amasya, Samsun),
Abdal(Dörtyol,Hatay - Kahramanmaraş),Çerge, Firavun (Edirne)
Dom (Van,Hakkari),Aşıq - (Diyarbakır),Kıpti,Orom (Gökçebey),Ole (KKTC)
Günümüzde bu bölge Kentsel Dönüşüm adı altında önemli derecede istimlak edilmiş burada yeni bir konut projesi hayata geçirilmek istenmektedir.
Şu anda basında daha önce dava açan bölge sakinlerinin davayı kazandığını fakat dava görülürken evlerin istimlak edilip yıkıldığını, projenin iptal edildiği fakat inşaatların devam edip fiyatların tavan yaptığı yazıyor.
Tabii bu projede buranın gerçek sahipleri romanlar oturamayacaklar,üç kuruş istimlak parasını alıp çoğunluğu bölgeden ayrılmış diye duyuyorum.
Burası gerçekten çok otantik, tarihi ve renkli bir bölgeyken ve onarılıp, restore edilip turizme açılması gerekirler bunların yaşanması içimi burktu, halbuki tarihi sosyal yaşam, eğlence ve binalarıyla muhafaza edilseydi birçok insan geçimini sağlar ve istanbul kazanmış olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder